İZMİR 1 NOLU T TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU
İzmir 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlama Programı yapıldı.

                                                                                                                T.C.

                                                                                              ADALET BAKANLIĞI

 

                                                                           İzmir 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

 

             İzmir 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlama Programı yapıldı.

 İzmir 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlü ve tutukluların katılımıyla, onların vatan ve millet sevgisini artıracak,  milli birlik ve beraberliği sağlamak,  milli ve manevi değerlerimizi yükselterek tarihsel ve kültürel geçmişimizi bu günlere taşıyıp manevi ve milli değerlerimizin özümsenmesini sağlamak amacıyla önemli gün ve haftaların, günün anlam ve önemine yakışacak şekilde kutlanması için programlarlar düzenlenmektedir.

            Bu amaçlarla, kurum personellerimiz ile kurumda bulunan hükümlü/tutukluların aktif görev aldığı, birçok personelin, hükümlü/tutuklunun izleyici olarak katıldığı 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlama Programı yapıldı.

23.05.2023 tarihinde kurum çok amaçlı salonunda düzenlenen kutlama ve anma programına, , Kurum Müdürü, Kurum 2. Müdürleri, İdare Memurları, sağlık çalışanları, diğer servis çalışanları, infaz koruma memurları ve çok sayıda hükümlü tutuklu katıldı.

          Saygı duruşu ve İstiklal Marşının hep birlikte okunmasının ardından kurum öğretmeni Resul OLCA tarafından günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapıldı. Kurum öğretmeni konuşmasında şunları söyledi:

“19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk Milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç beyinler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği, yani fikirde yeniliği ifade etmiştir. Bu anlamda O’nun şu sözü çok anlamlıdır: “Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.”

         19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru bu önderi, bu lideri getiriyor Samsun’a ve Samsun’dan bir güneş doğuyor kurtuluş için.

     Evet, Mustafa Kemal Samsun’a gitmeden önce bir karar veriyor. Verilen bu kararı ise şöyle açıklıyor. “Türk Milleti’nin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması esastır.  Bu esas, ancak tam bir bağımsızlıkla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve ne kadar varlıklı olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan daha yüksek bir muameleye layık görülmez. Böyle bir millet, esir yaşamaktansa ölmeyi tercih eder.”

    

19 Mayıs, Atatürk’ün doğum günüdür.

19 Mayıs, kurtuluş güneşinin Samsun’da parladığı gündür.

19 Mayıs, Türk Milleti’nin kurtuluşa adımını attığı gündür.

19 Mayıs, Türk Milleti’nin önderini bulduğu gündür.

       Bu büyük önder, Anadolu’da bezgin ve yılgın durumda olan halkı verdiği umut ve aşıladığı azimle ayağa kaldırarak kurtuluş için birlik ve bütünlüğü sağlamış ve vatanın düşmanlardan kurtarılmasını sağlamıştır.  Böylelikle yeni Türk Devletinin temellerini atmış ve kurduğu yeni

     Türkiye Cumhuriyeti Devletini Türk gençliğine emanet etmiştir. Emanet ederken de şöyle demiştir:

       “Gençler! ... Cesaretimizi pekiştiren, sürdüren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık ve uygarlığın, vatan sevgisinin en değerli sembolü olacaksınız. Gençler, vatan size emanet edilmiştir. Onu en iyi şekilde yüceltecek ve koruyacak olan sizlersiniz.” Atatürk “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.

            Atatürk’ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır: “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir”. Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla vatanın kurtuluşu ve ulusal bağımsızlığın sağlanarak devletimizin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde bulundurmalı ve 19 Mayısları daima Atatürk’ün bu büyük ve kutsal emanetine sahip çıkarak kutlamalıyız.

Bakın ne diyor Atatürk!

            Sizler yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar.

            19 Mayıs, sadece Türk millî kurtuluş hareketinin başlangıcı değil, yeni Türk devletinin de çağdaş değerlerle milletler ailesi içerisinde yerini alacağı tarihinde başlangıcıdır.

Ey Türk Gençliği! Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti’ni, sonsuza dek korumak ve savunmaktır.

Evet, ordu yok dediler, kurulur dedi. Para yok dediler, bulunur dedi. Düşman çok dediler, yenilir dedi. Ve O Mustafa Kemal Atatürk ne dediyse yaptı!

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ulusal kurtuluş ve bağımsızlık uğruna hiç çekinmeden canlarını feda eden vatan şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz, ruhları şad olsun. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun”.

                                                                                                 

Kurum öğretmenimizin duygu dolu konuşmalarının ardından günün anlam ve önemine ilişkin “Bandırma Vapuru” isimli kısa film gösterimi yapıldı. Hemen ardından hükümlüler tarafından Ata’nın gençliğe hitabesi ve gençliğin Ata’ya cevabı şeklinde oratoryo etkinliği yapıldı. Tüm hızıyla devam eden program, kurum personelleri ile hükümlü/tutukluların motivasyonu ve bayram şenliği amaçları ile Usta öğreticilerimizden Gamze Kader DAĞHAN’ın günlerce süren yedi bölge halk oyunları eğitimi ile; İnfaz Koruma memurlarımız Hakan ŞEŞEN, Mehmet İZBUDAK, Serkan SUBAŞI, Usta Öğreticilerimiz Volkan SARIGÜL, Gülder PINAR ve kurum öğretmenimiz Vildan ÖZDOĞANOĞLU’nun birlikte sunmuş olduğu, tüm izleyicilerin hayranlıkla izlediği yedi bölge yedi oyun folklor gösterisi ile sona erdi.