İZMİR 1 NOLU T TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU
İzmir 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 18 Mart Çanakkale Zaferinin 109.Yılını Kutlama ve Çanakkale Şehitlerini Anma Programı Yapıldı.

İzmir 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda

18 Mart ÇanakkaleZaferinin 109.Yılını Kutlama ve Çanakkale Şehitlerini Anma Programı Yapıldı.

 

          İzmir 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutukluların katılımıyla, onların vatan ve millet sevgisini artıracak,  milli birlik ve beraberliği sağlamak,  milli ve manevi değerlerimizi yükselterek tarihsel ve kültürel geçmişimizi bu günlere taşıyıp manevi ve milli değerlerimizin özümsenmesini sağlamak amacıyla önemli gün ve haftaların, günün anlam ve önemine yakışacak şekilde kutlanması için programlarlar düzenlenmektedir.

          Bu duygu, düşünce ve amaçla kurumda hükümlü ve tutukluların aktif görev aldığı ve birçok hükümlü/tutuklunun izleyici olarak katıldığı 18 Mart Çanakkale Zaferinin 109.Yılını Kutlama ve Çanakkale Şehitlerini Anma Programı düzenlendi.

          18.03.2024 tarihinde yapılan ve kurum öğretmeni Resul Olca’nın sunumunu yaptığı programa Kurum Müdürü, Kurum 2. Müdürleri, İdare Memurları, diğer servis çalışanları, infaz koruma memurları ve çok sayıda hükümlü tutuklu katıldı.

          Saygı duruşu ve İstiklal Marşının hep birlikte okunmasının ardından kurum öğretmeni M. Doğan Yılmaz tarafından günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapıldı. Kurum öğretmeni konuşmasında şunları söyledi:

Çanakkale Zaferi, Türk askerinin direnme gücünün, fedakârlık ruhunun ve vatanseverlik şuurunun bir abidesidir. Harpten önce kıymeti üzerinde tereddüt edilen Türk ordusu, iyi sevk ve idare edildiği zaman ehliyetli ellerde, bin bir yokluk ve zarurete rağmen neler yapmaya muktedir olduğunu dünyaya göstermiş ve Balkan yenilgisinin kara lekesini tertemiz kanıyla silmiştir.

 Bilindiği gibi, büyük hadiseler olağanüstü şahsiyetleri, büyük ve müstesna kabiliyetleri meydana çıkarmaktadır. Mustafa Kemal'in ortaya çıkışında Çanakkale savaşları kader tayin edici bir merhale olarak gözümüze çarpmaktadır.

Çanakkale Zaferleri, Mustafa Kemal’in ordu içinde olduğu kadar tüm milletçe de tanınmasına vesile olmuştur. Bu suretle Türk Milleti, 1699'dan beri olumsuz istikamette gelişen talihini yenecek olan liderlerini bulmuştur.  Çanakkale, Milli mücadelenin bir nevi başlangıcı sayılmaktadır. Çanakkale, Türk'ün vatanseverliğinin, cesaretinin, mücadele azminin ve kahramanlığının sembolüdür.

Çanakkale savaşı, gerek savaş süresince yaşanan olaylarla ve gerekse sonucu itibariyle dünyada eşi benzeri görülmemiş etkiler uyandırmıştır. Nedenleri, yaşattıkları ve sonuçlarıyla İnsanların niçin savaşması gerektiğini anlamamızı sağlayan ve aynı zamanda insanların niçin savaşmaması gerektiğini de anlatan bir savaş olmuştur.

Savaş istatistiklerinin verilerinin korkunçluğunun yanında eşi benzeri görülmemiş dramatik yaşantıların ortaya çıktığı bir savaş olmuştur Çanakkale savaşı. Bir m2’ye 6.000 merminin düştüğü, havada iki merminin çarpışma ihtimalinin 600 milyonda bir olduğu gerçeğine rağmen onlarca merminin havada çarpıştığı bir savaştır Çanakkale savaşı.

 

Burada bir parantez açmak istiyorum:

Galatasaray Sultanisi (Lisesi) öğrencileri okul sıralarını bırakarak cepheye koşmuşlar ve 15-16 yaşlarındaki bu fidanların hepsi tek bir saldırıda şehit olmuşlardır.
             Darü’l Fünun’un (İstanbul Üniversitesi) tüm son sınıf öğrencileri şehit olduğu için o sene hiç mezun vermemiştir.

Yine Konya ve İzmir’den birçok lise öğrencisi Çanakkale savaşında şehit olmuştur. Galatasaray, Konya ve İzmir liseleri 1915'te tek bir mezun veremedi. Çünkü bütün öğrencileri okul sıralarından gönüllü olarak Çanakkale cephesine savaşa gitmiş ve şehit düşmüştür.”

Kurum öğretmeni, konuşmasında Çanakkale Savaşlarının dünyanın en kanlı, en büyük ve bir o kadarda dramatik savaşı olduğunu, en dramatik yönünün ise ANZAK’larla yapılan savaş ve cephede yaşananlar olduğunu dile getirdi.

ANZAK (ANZAC) sözcüğü, Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu (Australian And New Zeeland Army Corps) kelimelerinin baş harflerinden meydana getirilmiş bir kısaltmadır.

Birinci Dünya Savaşı’nın başında İngiltere, Almanya’ya karşı savaşa girerken, dominyonlar yasasına göre, Avustralya ve Yeni Zelanda Meclisleri, isterlerse tarafsız kalabilirlerdi. Yeni Zelanda ve Avustralya halkı tarafsız kalmak yerine gönüllü olarak savaşa girmek istemişlerdir.

ANZAK’lar, 25 Nisan 1915 günü sabahın erken saatlerinde başlayan çıkarma ile Gelibolu Yarımadası’ndaki savaşa başlamış oldular. ANZAK’ların Gelibolu Yarımadası’ndaki savaşlarda verdikleri kayıp: 26.094’ü Avustralyalı, 7.571’i Yeni Zelandalı olmak üzere 33.665’tir.

M. Doğan Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

Türkleri sadece cesur askerler değil, aynı zamanda soylu bir millet olarak tanıdıklarını söyleyen ANZAK’ların Atatürk’e olan hayranlıkları ve sevgileri Çanakkale savaşının ayrı bir yönüdür. Bu savaş dünyada eşine rastlanılamayacak bir duygusal ilişkiyi ortaya çıkarmıştır. Çanakkale’de Türklere karşı savaşan ANZAK’ların Atatürk’e olan sevgi ve hayranlığının yıllar boyu sürdüğünün en anlamlı göstergesi, 1 Mart 1978’de Avustralya’nın Queennsland eyaletinde açılan Gelibolu Anıt Çeşmesi’ne konan yazıtta Atatürk’ün Çanakkale’de şehit düşen yabancı askerlere hitaben söylediği sözlerin yer almasıdır.

Atatürk’ün Çanakkale’de Türklere karşı savaşan ve şehit olan yabancılara hitaben söylediği sözler şöyledir: Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçikle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen Analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

 

Kurum öğretmeninin konuşmasının ardından infaz ve koruma memuru Serkan Kızıl, Mehmet Akif ERSOY’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirini okudu.

 

Hükümlü ve tutuklular arasında düzenlenen “Çanakkale Zaferi” temalı şiir yarışmasında dereceye giren ilk üç hükümlü sıra ile kürsüye gelerek şiirlerini okudular.  Aynı zamanda hükümlüler Çanakkale Savaş cephesinden Mehmetçik’in yazmış olduğu mektuplardan örnekler sundular.

Şiir yarışmasında dereceye giren hükümlülere kurum idarecileri tarafından kitap ödülü verildi.

Programın devamında günün anlam ve önemine ilişkin TRT arşivinden alınan video ve kısa film gösterimi yapıldı.

Programın sonunda kurum vaizi tarafından Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm vatan şehitlerimizin anısına dua edildi.

Kurum öğretmeni Resul Olca programa katılanlara teşekkür ederek programı sonlandırdı.

             Programda hükümlü ve tutukluların gösteri ve sunumları videoya alınarak merkezi yayın sisteminden tüm hükümlü ve tutukluların izleyeceği şekilde yayınlandı ve ayrıca Çanakkale Belgeseli ve Çanakkale Savaşı ile ilgili filmler merkezi yayından hükümlü ve tutuklulara izlettirildi.